Değerli okuyucularım bu yazımda tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 ‘un 2020 yılında ekonomide ülkeler açısından yaratacağı etkiler üzerine uluslararası para fonu yani IMF (Internatıonal Monetary Fund ) ‘nin raporundan yola çıkarak ülkelerin hangi ekonomik senaryolarda mücadele verecekleri hakkında bilgi veremeye çalışacağım.

Aralık ayından bu yana Çin’in Wuhan kentinden başlayarak birçok ülkeyi etkisi altına alan virüs salgını COVID-19 ne yazık ki sadece sağlık alanında hayatımızı etkilemiyor. Bunun yanında en çok ekonomi başta olmak üzere sosyolojik, psikolojik, siyasi alanlarda sorunları da beraberinde getirmiştir.

Reel sektör başta olmak üzere arz-talep yönünde faaliyet gösteren birçok kurum ve kuruluş bu salgın sürecinde ne yazık ki eli kolu bağlı bir durumda kepenk kapatmış ya da sınırlı bir üretimle sürecin geçmesini ümitle beklemektedir. İstihdam kısmında da durumla ne yazık ki benzerlik göstermektedir. Çalışan kesim kıt kaynaklarıyla hanesine destek vermeye devam etse de ne yazık ki sosyal devlet yardımları da bu süreçte oluşan maddi kaybı telafi edememektedir.

Tüm bu süreçler zor şartlar altında hane halkı hem ekonomisini hem de sosyo-psikolojik sağlığını koruması beklenirken ülkeler de ekonomik olarak zor bir sürece girmişlerdir. Birçok çıktıyı tüm dünyada nerdeyse eş zamanlarda dolaşımda tutan küreselleşme ile bu süreçte ne yazık ki daha fazla zorluğu birlikte yaşamaktayız. Dünyanın bir ucundaki haber kaynağına anında ulaşabilmekte ve dolaşımı milyarlarca kişiye ulaştırabilmekteyiz.  



Peki, küreselleşme genel olarak nedir?
Küreselleşme; ürünlerin, fikirlerin, kültürlerin ve dünya görüşlerinin ve daha birçok alanın dünya genelinde alış verişinden doğan bir uluslararası bütünleşme süreci olarak belirtilebilir. Burada dikkat edilecek ana husus yirmi yıl içinde değişen sistemde küreselleşmenin etkisiyle artık devletlerin birçok alanda birbirini olumlu/olumsuz etkileyip geliştirdiğidir.

Yani bugün Çin ya da başka bir ülke salgını kontrol altına alsa bile ekonomik olarak dünya ticaretinde bu etkinin azalmasından veya artmasından yönetimsel becerisi oranında etkilenecektir. Dolayısıyla hepimizin bildiği o söz şuan tüm olanları anlatıyor; ‘’Hepimiz aynı gemideyiz, eğer bu gemi batarsa hepimiz ölürüz fakat birlik olup süreci doğru yönetirsek limana ulaşabiliriz.’’ Şimdi IMF’nin raporundaki ülkelerin 2020 yılı ekonomik senaryolarına bir göz atalım;

Rapora göre ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, Kanada, Rusya, Brezilya, Meksika ve S. Arabistan ‘’Resesyona’’ İspanya, İsrail ve Yunanistan Resesyon ile ‘’Deflasyon’’ arası bir çizgide olacak. Çin durgunluk yaşayacak, Türkiye ve İran ‘’Slumpflasyona’’ girecek. Kaynak
 Bu kavramların yanına ‘’Stagflasyon’’, ‘’Enflasyon’’ ve ‘’Depresyon’’ kavramlarını da ekleyip kısaca bu kavramları açıklayalım;

  • Slump, batma çökme, düşme anlamlarında kullanılır. Slumpflasyon ise bir ülkede enflasyon yaşanırken ekonomide küçülme yaşandığında görülen durumdur. Bu ekonomik ortamda ülkede enflasyon ve resesyon bir arada görülür. (Örneğin; 1929 Dünya Ekonomik Buhranı) Bu durumun çeşitli sebepleri olabilir; üreticilerin iflas etmesi, şirketlerin kapanması, yeni yatırımların gerçekleşmemesi, kapanan şirketlere bağlı işsizliğin artması, büyük çaplı salgın hastalıklar ve doğal afetler, vb.
  • Resesyon bir ekonomide küçülme halidir. Özellikle yılın ilk çeyreğindeki küçülme hali resesyon olarak düşünülebilir. Resesyon kendi içinde tiplere ayrılır; U tipi, V tipi ve W tip gibi.
  • Depresyon, bir ekonomide ekonomik faaliyetlerin uzun süreli olarak aşağı yönlü olması şeklinde ifade edilebilir.
  • Stagflasyonda ekonomik ortamda enflasyon yaşanırken ekonomi büyümüyorsa o ekonomide stagflasyon ( enflasyon içinde durgunluk) hali var demektir.
  • Deflasyon en genel tanımıyla fiyatlar genel seviyesindeki sürekli düşüş halidir. Bu durumda paranın satın alma gücü yüksektir. İlk bakışta olumlu olarak görülen bu durum enflasyondan çok daha önemli bir kriz ifadesidir. Bu süreçte üretimden vazgeçilip ekonomik büyümeme krizi ile karşı karşıya kalınır. Maliye ve para politikalarıyla süreç düzeltilmeye çalışır.
  • Enflasyon genel tanımıyla fiyatlar genel seviyesindeki sürekli artışı ifade etmektedir. İki çeşidi ile karşımıza çıkar;
    a) Talep Enflasyonu ( toplam talep arzı geçer )
    b) Maliyet Enflasyonu ( üretimdeki girdi maliyetlerinin artışı sonucu oluşur )

Mevcut ekonomik koşulları daha iyi analiz edebilmeniz açısından bu genel bilgileri sizlerle paylaştım umarım faydası dokunur.

Sevgiler.

Filiz EKER
Finans Uzmanı / Sosyolog

guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments